Tükendi!

Fazıl Say – Nâzım Oratoryosu

Fazıl Say – Nâzım Oratoryosu

Genco Erkal, anlatıcı
İbrahim Yazıcı, şef
Fazıl Say, piyano
Güvenç Dağüstün, bariton
Serenad Bağcan, alto
Gökçe Çatakoğlu, vokal
İdil Bursa, blok flüt
Çetin Özen, glockenspiel
Fazıl Say Festival Orkestrası
Nâzım Hikmet Korosu

350.00

Stokta yok

Stok kodu: ACMSAY-12LP Kategoriler: Etiketler:

Fazıl Say – Nâzım Oratoryosu
Apple Music: https://apple.co/2YQivKO
Apple Music Playlist: https://apple.co/2G9lNjV
Spotify: https://spoti.fi/2CYLS4h

1. BÖLÜM – GENÇLİKTE
I. Üç Selvi
II. Açların Gözbebekleri
III. Kerem Gibi

2. BÖLÜM – HAPİSHANEDE
IV. Diz Boyu Karlı Bir Gece
V. Bugün Pazar
VI. Ben İçeri Düştüğümden Beri
VII. Yatar Bursa Kalesinde

3. BÖLÜM – İNSAN ÜZRE
VIII. Hapisten Çıktıktan Sonra
IX. Kız Çocuğu 00:35:56
X. Hiroşima 00:38:58
XI. Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz?

4. BÖLÜM – MEMLEKET ÜZRE
XII. Vatan Haini
XIII. Şehitler
XIV. Davet
XV. Memleketim

FİNAL
XVI. Yaşamaya Dair Üzerine Doğaçlama
XVII. Yaşamaya Dair

“Fazıl Say’ın “Nâzım” başlığı altında bestelediği eser, şarkıcıların ve şiir sunucusunun yanı sıra, geniş bir karma koronun ve senfonik orkestranın ifade olanaklarını kullanırken, kimi yerde usulca duyurulan lirik bir havayı, kimi yerde yüksek ses gürlüğüyle haykıran bir toksözlülüğü içerir. Müzik, hem şiirlerin yoğun anlatım gücünü vurgulamayı üstlenmiş, hem de başlıbaşına duygusal yükselişi temsil etmiştir. “Nâzım”, opera, oratoryo gibi sahne müziklerine yakınlık göstermekte, ancak kuruluşu ve içeriğiyle onlardan ayrılmaktadır. Birbirine bağlı beş bölümden oluşan ve “özgür form” yapısıyla yaklaşık 70 dakika süren eser, makâmsal, tonal ve atonal tekniklerle genelde halk müziğimizin renklerinden yararlanmakta, şiirle müziğin görkemli bileşimini yansıtmaktadır.

Besteciye göre, şair olarak “Nâzım Hikmet” atmosferinin yaratılması ve onun müzikle bir portresinin çizilmesi, şiirlerdeki ifade derinliğini müzik diliyle anlatmaya bağlıdır. Şiirle müziğin sarmallığından kaynaklanacak atmosfer, yorumcuların içtenliğiyle yaratılabilir. Şiirlerdeki güçlü ifade özelliklerini duyarlılıkla dile getiren Genco Erkal, arkasında her an müziğin esintisini duyumsayacak, söylediği şarkılarla şiir ile melodiyi kaynaştıran Serenad Bağcan ise Fazıl Say’ın piyano eşliğiyle bütünleşecektir. Karma koronun ve senfonik orkestranın zengin ses rengi olanakları ise şiirsel ve müzikal anlamı bütünüyle birleştirecektir. Tıpkı Nâzım’ın mısralarındaki iç sesler ve yarım kafiye mayasının şiiri bütünlemesi gibi… Tıpkı coşkuyla kabaran ve gürül gürül akan bir şiirin sizi alıp sürüklemesi gibi…

Eserde seslendiricilerin anlatım olanakları, şiirlerin içerdiği anlam akışına göre değişik derecelerde kullanılmıştır. Kimi yerde bir kız çocuğu tek başına çıkıp bütün saflığı ve doğallığıyla seslenerek “Hiroşima” trajedisini anlatmakta, kimi yerde karma koro ve orkestra kadroları, görkemli ses gürlüğüyle hayatın çoksesliliğini dile getirmektedir. Bütün bu sesler içinde başrol, şiirleri sunan Genco Erkal’a verilmiştir. Çünkü bu tür müzik formlarında “söz”, eserin belkemiğidir.

“Nâzım” Oratoryosu Türkiye’de birçok kez seslendirildi. Dinleyici, her seferinde eseri soluğunu tutarak izliyor, seslendirme bittikten sonra ayağa kalkarak görülmemiş bir coşkuyla dakikalarca alkış tutuyordu. Kuşkusuz ki söz konusu heyecanın kaynağında eserin sahnedeki “teatral” tarafının etkileri de vardı. Bu yönüyle “Nâzım” gibi bir sahne eserinin yalnızca “ses kaydı” ile değil, “görüntülü” kaydıyla sunulması gerektiği ortaya çıkmıştır. Böylece Fazıl Say’ın bestelediği “Nâzım” oratoryosu hem belgesel niteliğini pekiştirecek hem de daha geniş kitlelere ulaşmaya yönelmiş olacaktır.

Ahmet Say